3 Mart 2010 Çarşamba

if i can't dance i don't want to be a part of your revolution

Emma Goldman'ın Amerika'da -persona non grata- yani istenmeyen adam ilan edilmesinden kisa bir sure önce, gayet ciddi bir siyasi toplantinin akabinde verilen dansli bir yemekte çılgınlar gibi dansetmesi sonucu babacan(!) bir siyasinin yanına yanaşıp "cık cık cık" demesiyle Emma'nın lafı gediğine "if i can't dance i don't want to be a part of your revolution" diye koymasıyla hikayemiz son bulur.

Newyork'da birlikte yaşadığı Berkman'ın da bilinesi bir lafı vardı "İş isteyin. Eğer iş vermezlerse, ekmek isteyin. Eğer ekmek vermezlerse, ekmeğinizi alın." Dilden dile yayılarak büyüyen bu söz Berkman'ı Blackwell Adası'nda bir yıl "zoraki misafirlik" etmek durumunda bırakmıştır.

Emma Goldman gibi benim de birşeylere karşı ayaklanasım var ama uğruna ayaklanacak ya da hayalkırıklığına uğrayacak kadar tutundunduğum bir şey yok sanırım. Bir de beni böylesi sürekleyip Amerikan vatandaşlığından atılmama sebep olabilecek bir Berkman'da gerekli tabiki. İş bulun, okuyun, aynı zaman da evde de durun, biraz da arkadaşlık kurun, üzerine de baharat kıvamında insanlarla iyi geçinin, facebook a yeni fotoğraflar koyun, o çok sevdiğiniz hayalinizin ne olduğunu hatırlayabilmek için uyku aralarında su içmeye kalktığınızda biraz da kafanızı yorun...

Anlaşılan içimde sakladığımı sandığım agresif ruh asla bir devrime konu olamayacak ve ben şu aralar herhangi bir yerin yasaklılar listesine girmenin gizli kikirdemelerini yaşayamayacağım.
Devrime karşı değil ama devrim için dans ediyorum. Bu da benim kişisel devrimim olsun o zaman:))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder